İsrail basınına nazaran İsrail hükümeti, Suriye’yi etnik ve mezhepsel çizgilerle özerk kantonlara bölmeyi planlıyor. İsrail basını, bu teşebbüsün “Suriye’nin etnik ve dini azınlıklarının haklarını koruma” mazeretiyle yasallaştırılmaya çalışıldığını öne sürdü.
Israel Hayom gazetesinin haberine göre, İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz geçen Çarşamba başkanlık ettiği kabine toplantısında, Türkiye’nin Suriye’deki tesiri ve bu durumun İsrail’e mümkün yansımaları konuştu.
Toplantıda, Suriye’nin fiili lideri olarak görülen Ahmet el-Şaraa’ya yönelik İsrail’in duyduğu rahatsızlık gündeme getirildi. El-Şaraa, radikal İslamcı Heyet Tahrir el-Şam grubunun lideri olarak “İsrail’i tedirgin ettiği” aktarıldı.
Bu toplantıda, İsrail’in Suriye’nin Dürzi ve Kürt nüfusunun “güvenliğine dair kaygı duyduğu” belirtildi. Habere nazaran Esad rejiminin devrilmesinin akabinde İsrail’in Suriye’yi kantonlara ayırma planını yine gündeme getirdiğini lakin bu planın Suriye içinde güçlü bir muhalefetle karşılaşacağının da bilindiğini yazdı.
KÖYLERİ İŞGAL ETTİLER
İsrail Enerji Bakanı Eli Cohen, Suriye’deki durumun milletlerarası bir konferansta ele alınmasını önerdi. Cohen, İsrail’in öncelikli amacının “Suriye’den gelebilecek tehditlere karşı kuzey sonunu teminat altına almak” olduğunu belirtti.
İsrail’in 8 Aralık’ta Beşar Esad’ın devrilmesinden sonra Birleşmiş Milletler’in kontrolünde olan tampon bölgeye müdahale ettiği bildirildi.
İsrail, 1967’den bu yana işgal altında tuttuğu Golan Tepeleri’nin güneyindeki birtakım köyleri zorla tahliye etti ve Suriye’nin stratejik askeri altyapısını amaç alan hava akınları düzenledi.
AZINLIK HAKLARI İSMİ ALTINDA
Suriye’nin güneyinde, bilhassa Golan Tepeleri’ne yakın bölgelerde yaşayan Dürzi azınlığın İsrail’in ilgisinin odak noktası olduğu tabir ediliyor.
Esad’ın devrilmesinden çabucak sonra toplumsal medyada yayılan bir görüntüde, kimi Dürzi Suriyelilerin İslamcı bir idareden tasa duyduklarını ve köylerinin İsrail’e ilhak edilmesi daveti yaptıkları öne sürüldü. Durzi idaresi, bu görüntüyü reddetti.